31 Ocak 2009 Cumartesi

XpressMusic serisinin kızaklı ve klavyeli son üyesi



XpressMusic serisinin kızaklı ve klavyeli son üyesi sadece müzik tutkanları için değil.

Nokia yakında yeni bir müzik cep telefonu çıkaracak. Yeni 5730 XpressMusic kaydırılabilir QWERTY klavye ile beraber gelecek. İnternette cep telefonunun ilk canlı-resimleri ortaya çıktı. 5730'un tasarımı yine dedikodulardan tanınan iş telefonu E75'i baz alıyor.

İş ve müzik telefonu
5730 XpressMusic'in tam teşekküllü klavyesi var ve müziksel yetilerinin yanında e-posta ve SMS-kullanımı içinde son derece uygun. Mobile-review.com'a göre cihaz Symbian S60 3.2 işletim sistemi ve 3,2 Megapiksellik (Carl Zeiss objektifli) bir kamera ile beraber geliyor. Kaput altında 128 MB bellek mevcut, 8 GB'lık bir bellek kartı da paket içeriğine dâhil edilmiş. USB, Bluetooth ve WLAN da donanımsal özellikler arasında yer alıyor. Fiyat aralığının 220-250 Euro olması bekleniyor.

Yeni Mac Mini’ler Mart ayında satıs noktalarında



Apple camiasının merakla beklediği Mac Mini güncellemesi Mart ayında satış noktalarına ulaşabilir.

Apple’ın uzun bir süredir güncellemediği en küçük ve ucuz masaüstü Apple bilgisayar olan Mac Mini, NVIDIA’nın yeni Ion platformu kullanılarak güncellenecek. NVIDIA içinden kaynakların ünlü donanım sitesi Tom’s Hardware‘e verdiği bilgiye göre, yeni ürün Mart ayında tanıtılacak.

Apple’ın 2005 yılında tanıttığı en ucuz ve küçük masaüstü bilgisayarı Mac Mini, Apple fanatiklerinin uzun bir süre boyunca favori oyuncağı olarak kaldı. Firmanın bir yeni bir Mac Mini modeli için çalıştığı konusundaki söylentiler, NVIDIA’da çalışan bir yetkilinin yaptığı açıklamayla doğrulandı.

Kaynağın belirttiğine göre Intel’in çift çekirdekli 1,6GHz hızlı, 533MHz ön veriyolu hızına sahip L2 önbellekli Atom 330 işlemcisiyle çalışacak olan üründe, NVIDIA’nın geçtiğimiz Aralık ayında duyurduğu NVIDIA Ion platformu kullanılacak.

NVIDIA’nın Apple MacBook ve MacBook Pro ürünlerinde de kullanılan GeForce 9400M entegre grafik işlemcisini (GPU) kullanacak yeni ürün, bu şekilde Mac Mini sahiplerinin en büyük sorunu olan yüksek tanımlı (Full HD) video izleme sıkıntısını giderecek.

Her ne kadar yeni ürünün fiyatı hakkında bir bilgi olmasa da, Apple’ın güncellediği ürünlerde fiyatı sabit tutma politikası nedeniyle, yeni Mac Mini’lerin de güncel modeller gibi 500-700 dolar fiyat aralığında olması bekleniyor.

Endüstri ajanları, yeni ürünün Almanya’da 3 Mart’ta düzenlenecek uluslar arası CeBIT Hanover bilgisayar fuarında tanıtılabileceğini tahmin ediyor.

Tarayıcınız cebinizde



Xerox, kutu koladan daha hafif ve 28,9 cm boyunda renkli tarayıcısını tanıttı.

Dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden Xerox, piyasaya sunduğu Xerox Travel Scanner 100 adlı ilk renkli küçük mobil tarayıcı cihazı ile mobil çalışanlara önemli bir yenilik sunuyor. Sadece 5 cm eni, 28,9 cm boyu, 3,8 cm yüksekliği ve 300 gr ağırlığı olan Xerox Travel Scanner 100, elektrik ihtiyacını bağlanacağı bilgisayarın USB girişinden karşılıyor. Xerox'un ürün grubundaki en hesaplı tarayıcılarından biri olan Xerox Travel Scanner 100, dakikada 4 sayfa renkli, 6 sayfa siyah-beyaz tarama yapıyor. Cihaz, 600 dpi optik çözünürlüğünde, 24-bit derinliğinde, kartvizitten A4 ebata kadar çeşitli form ve boyutlardaki kâğıtları elektronik ortama aktarıyor. Küçük tasarımı ile kolaylıkla taşınabilen, ince ve şık görünümlü Xerox Travel Scanner 100, bir kutu koladan daha hafif ve sadece 300 gr. ağırlığa sahip.

Mini'nin elektrikli versiyonu yollarda



Mini'nin elektrikli versiyonu deneme sürüşleri için New York sokaklarına çıktı.

Alman üretici BMW'nin bünyesindeki efsanevi marka Mini'nin elektrikli versiyonu 'E' fizibilite çalışmaları için ABD'nin new York kentindeki cadde turlarına başladı.

BMW, Londra, Berlin, New Jersey ve Los Angeles'ta 500 elektrikli Mini'yi caddelerde denemeye başladı. Buradaki amaç elektrikli motorlu araçların çevreye ne derecede uyum sağlayabildiğini anlamak.

Alman üreticinin 'Project - i' adını verdiği projede yeni motorlu araçlar önce kalabalık nüfuslu şehirlerde test ediliyor.

TEK ŞARJLA 240 KM

Mini E, tek şarjla 250 kilometre yol alabiliyor. 150 kilowattlık elektrikli motor 201 beygir güç üretiyor. Aracın 0-100 km/s. hızlanması 8.5 saniyede gerçekleşiyor. Bu, elektrikli motorlu bir araç için oldukça iyi bir veri. Mini E'nin son hızı ise 150 km/s.

BMW'nin 1 yıllık fizibilite çalışmaları kapsamında 450 elektrikli Mini de özel müşterilere verildi. Aşman üretici bu planıyla araçla ilgili ilk verileri ilk ağızdan almayı planlıyor.

Bu oyun çocuk zihinleri tehdit ediyor



Çocuklarımız bu oyunda araba patlatıyor, öldürüyor, kumar oynuyor, uyuşyurucu ve kadın ticareti yapıyor.

Her geçen gün asosyalleştiğinden yakındığımız insanlar, kendilerine arkadaş olarak oyunları seçerken üretilen oyunların insan psikolojisi üzerindeki etkileri ile yeteri kadar ilgilenmiyorlar.

Rock Star Games firmasının 12 yıllık dev oyun serisi "Grand Theft Auto" serinin yeni oyunu GTA 4 ile kasım ayında vitrinlerdeki yerini aldı. Rock Star Games GTA 4 ile çıktığı hafta içinde 500 milyon kopya satarak kendi rekorunu egale etti. "Yaşam karmaşık bir şey. Şimdiye kadar bir çok insan öldürdüm, insan kaçırdım, insanları sattım. Muhtemelen burada her şey daha farklı olacak." sözleri ile başlayan oyunu oynamaya başladığımızda görüyoruz ki aslında hiçbir şey farklı değil. Macera tarzında piyasaya çıkan bu oyunda amacımız kahramanımızın açılış konuşmasındanda anlaşıldığı gibi şehir sokaklarında "illegal işler" yapmak. Yani oyunda araba patlatıyor, insan öldürüyor, kumar oynuyor, uyuşturucu ve kadın ticareti yapıyor ve daha bir çok illegal iş yapıyoruz.

Oyunun çıktığı hafta 500 milyon sattığı göz önüne alınırsa oyun piyasası pastasından büyük bir dilim aldığını söyleyebiliriz ve bu aynı zamanda 500 milyon insanın eş zamanlı olarak saatlerce şehrin sokaklarında terör estirdiği gerçeğini gözler önüne serer. Ve bu insanların bilinç altlarında şiddetin yer tutmasına sebep olmaktadır. Yani insanlar arkadaşlarını iyi seçememektedir. Ayrıca bu kadar insanın bu kadar saat herhangi bir medeniyet projesinde çalıstığı düşünülürse ne kadar büyük bir zaman kaybı olduğu açıktır.

Günümüz Türkiye'sinde internet kafelerin yaygın olduğu göz önüne alınırsa GTA 4'ün internet kafelerde yerini alması uzun sürmeyecektir. Ülkemizdeki internet kafe kültürünün diğer ülkelere göre daha farklı bir kulvarda koşmasından dolayı 12 yaşından büyük her insan bu şiddet sokaklarında yerini alacaktır. Bunun gençler üzerindeki etkilerini düşünmeli ve gerekli önlemleri almalıyız...

Porsche 100 milyon euroya mal ettiği müzesi görüzüye cıkıyor



Alman lüks otomobil üreticisi Porsche 100 milyon euroya mal ettiği müzesini ay sonunda açıyor.

Alman lüks spor otomobil üreticisi Porsche 100 milyon euroya mal ettiği müzesini ay sonunda açmay hazırlanıyor.

Almanya'nın Stuttgart kentinde yer alan müzede 82 ayrı Porsche modeli sergilenecek. 56 ni metrekare alan üzerine kurulu olan müzede workshop alanları, tarihi belgelerin yer aldığı bölüm ve muhteşem Porsche'lerin yer aldığı sergi alanı bulunuyor.

Müzede bu üç alanın dışında restoranlar, kafeler ve bir konser salonu yer alacak.

Yetkililer, 100 milyon euroya mal olan müzenin neredeyse bir Porsche fabrikası fiyatına mal olduğunu ifade ediyor.

Porsche fanatikleri, müzede hem efsanevi modelleri inceleme imkanı bulacak, hem de markanın tarihini belgelerle inceleyecek. Müzede Porsche sahiplerini de bazı ayrıcalıklar bekliyor. Müze ayrıca 2010'daki Ferry Porsche kutlamalarına da ev sahipliği yapacak.

Porsche meraklıları ay sonundan itibaren 8 euro (yaklaşık 18 TL) karşılığında müzede vakit geçirebilecek.

Cosmofon adlı GSM operatörü satışa sundu



Makedonya'da, beş yıl önce Yunanistan'nın "OTE" şirketi tarafından kurulan "Cosmofon" adlı gsm operatörünün satışa çıkarıldığı ve alıcılar arasında Türk şirketlerinin de olduğu bildirildi.

OTE Yönetim Kurulu Başkanı Panagis Vourlumis, satış konusunda görüşmelerin başladığını belirterek, satış ihalesinin şubat ayı sonuna kadar tamamlanmasını beklediklerini açıkladı.

"Cosmofon"un talipleri arasında Avusturya;dan "Mobilkom" ile Slovenya;dan "ON NET"in yanı sıra aralarında TURKCELL'in de yer aldığı 3 Tük şirketi de bulunuyor.

Cosmofon'un mali değeri 250-300 milyon euro arasında gösteriliyor.
Yazılım korsanlığı, hack, crack ve envai çeşit siber suçlarla özdeşleşen Rusya'dan yine bir bomba haber geldi.

Güvenlik uygulamaları geliştirdiğini ileri süren bir Rus yazılım şirketi Wi-Fi şifrelerini kırmak için geliştirdiği yazılımı satmaya başladı. Kırabilmek için normal şartlarda trilyonlarca işlem gerektirebilecek bir WPA/WPA2-PSK şifresini, geliştirdiği yeni tekniklerle kıran Elcomsoft yazılımına Wireless Security Auditor 1.0 ismini vermiş. Computerworld'ün haberine göre, tahmine dayalı şifre kırma teknolojisinden farklı olarak, aktarılan veri paketlerini yakalayan ve bunun içerisinden şifreyi süzerek sahibine sunan yazılımın fiyatı ise 600 sterlin. Şifrenin ne kadar zaman içinde kırabileceğine dair birşey söylemeyen şirket yetkilileri alçak gönüllüklerini de muhafaza ediyor: "Yazılım her şifreyi kıramayabilir".

30 Ocak 2009 Cuma

2008 yılının cep telefonu Sony Ericsson W910.




2008 Yılının Cep Telefonu Sony Ericsson W910.

Barcelona’da GSM Birliği (GSMA) tarafından düzenlenen 13. Dünya Mobil Ödülleri’nde Yılın Cep Telefonu seçilen Sony Ericsson Walkman® telefon W910, kişiselleştirilebilir fonksiyonlarıyla öne çıkıyor. Gelişmiş müzik dinleme ve paylaşım özellikleriyle Sony Ericsson Walkman® ürün grubundaki en göze çarpan modellerden biri olarak kendini gösteriyor.

Herkesin müziğini kendine özgü, bambaşka yöntemlerle dinleyebilmesi için tasarlanan Sony Ericsson W910’daki gelişmiş SensMe™ fonksiyonuyla müzik arşivleri sadece sanatçı ya da albüm isimlerine göre değil, şarkının ritmine göre; “mutlu, üzgün, hızlı ve yavaş” olarak sıralanabiliyor.

Sony Ericsson W910 “Shake Control” özelliği ile şarkılar arasında özgürce geçiş yapılabildiği gibi “ani” ve “ufak” hareketlerle bir şarkıdan diğerine yumuşak atlamalar yapılabiliyor. Telefon ileri-geri sallandığında ise kullanıcı, rasgele bir çalma listesi oluşturma ayrıcalığına kavuşuyor.

“Medya Yöneticisi”, W910’un kullanıcılarına sunduğu bir diğer yeni özellik. Bu özellik, bütün kişisel “müzik, fotoğraf ve video” medya dosyalarını, telefona atmadan önce organize etmeye yarıyor. Son derece basit olan bu ara yüzle kullanıcılar, bilgisayarlarındaki seçilmiş medya dokümanlarını çabucak seçip, çok daha az yer tutan, farklı formatlarla telefonlarına yükleyebiliyorlar.

Müzik, duygularla buluşuyor!
SensMe™ müzik dosyalarını Walkman® telefon ile yönetmek için geliştirilen en yenilikçi özelliklerden biri olarak kullanıcıların karşısına çıkıyor. Kişisel müzik koleksiyonu içerisindeki her şarkı, kendine özgü görsel bir içerik ile dikey ya da yatay olarak sıralanabiliyor. Bu şekilde; şarkının ritmine göre kendi ruh haliyle örtüşen çalma listeleri kolayca yaratılabiliyor. Geleneksel müzik arşivlemelerine yeni bir alternatif oluşturan SensMe™, müzikle hayata adapte olma noktasında müzikseverlere yeni bir yol açıyor. Bu şekilde binlerce şarkılık müzik arşivi arasında kaybolmamak artık mümkün.

Salla değiştir!
Shake Control ile telefon ileri sallanınca bir sonraki, geri sallanınca da bir önceki şarkıyı çalmaya başlıyor. Şarkı listesinde rasgele geçişler yapmak içinse telefonu ileri-geri sallamak yetiyor! Şayet telefonun üzerindeki tuşlara kullanarak şarkı geçişleri yapmaktan sıkılan kullanıcılar için, W910 iyi bir seçim.

Dosyalara kolay erişim!
Sony Ericsson Walkman® telefon W910 ile gelen yeni “Medya Göstericisi”, tüm medya dosyalarını tek bir merkezden kolayca yönetmeyi sağlıyor. Yeni medya oynatıcısı ile müzik, video ve diğer dokümanlara telefondaki tek bir ikon üzerinden ulaşılabiliyor.

Gelişmiş hafıza!
Bir oda dolusu albüm ya da binlerce şarkı, 1GB Memory Stick Micro™ ile gelen W910’a depolanabiliyor. İhtiyaç duyulduğunda telefonun hafızası Memory Stick Micro™ kartlarıyla artırabiliyor. Stereo Bluetooth™ HBH-DS220 kulaklık, kullanıcıya telefonda çalan müziği kristal netliğinde dinleme imkânı veriyor. İstenirse W910, mini MDS-65 masa standına bağlanıp, kablolara dolanmadan özgürce dinlenebiliyor.

Geniş ekranı ve gelişmiş özellikleriyle yeni Walkman® çalar W910, izlemek, oynamak ve dinlemek gibi çoklu temel medya fonksiyonlarının tümünü tek bir merkezde topluyor.

Sony Ericsson Walkman® telefon W910 1GB’lık Memory Stick Micro™ (M2) hediyesiyle yaklaşık 209 Euro fiyatıyla kırmızı ve siyah renklerde alıcı buluyor.

BMW, en İyi 10 Motoru listesine girdi



BMW İmzalı İki Motor, Ward'ın Yılın En İyi 10 Motoru Listesinde.

BMW, Ward'ın Otomotiv Grubunda seçtiği “Yılın En İyi 10 Motoru” ödüllerinden ikisini kazandı. Bu yıl iki ödül birden alan tek marka olan BMW, biri dizel ve biri benzinli olmak üzere iki çift turbolu ve 6 silindirli motoru ile Ward'ın uzman hakemlerden oluşan jüri heyeti tarafından 2009 yılının En İyi 10 Motoru listesine seçildi.


BWM Grubunun Aktarma Organları Gelişimi Genel Müdürü Hans Hohenner kazanmış oldukları bu iki ödül ile ilgili olarak "Bu iki ödül, BMW'nin EfficientDynamics mühendislik stratejisinin günümüzde sürücülerin beklediği performansı ve verimliliği sunduğunun göstergesidir. Bu çok farklı motorların her biri, pazara, daha önce elde edilememiş yakıt verimliliğini sunarken BMW bu zamana kadar ürettiği en yüksek performanslı altı silindirli motorları üretmek için yeni teknolojiler getirmiştir" dedi.

BMW'nin benzinli 3,0 litrelik, sıralı 6 silindirli ve çift turbo şarjlı DOHC motoru, 2006 yazında piyasaya sunulmasından itibaren üçüncü defa Ward'ın otomotivde, “En İyi 10 Motoru” ödülünü aldı. Bu ünlü motor şu anda Amerika'da 135i'den X6 xDrive35i’ye kadar 11 BMW modelinde bulunmaktadır. 306 beygir gücündeki bu motorda güç, verimlilik ve tepki verme kabiliyeti açısından mükemmel bir karışım elde etmek için çift turbo, yüksek hassasiyetli doğrudan enjeksiyon ve elektrikli yardımcı besleme sistemleri yer alıyor. Örneğin, bu motor BMW 335i Coupé'yi 0’dan 100 km/s hıza sadece 5,3 saniyede (düz şanzıman) getiriyor ve buna rağmen EPA tarafından belirlendiği gibi otoyolda sadece 100 km de 9,5 litre yakıt ile yol alıyor.

BMW'ye ikinci Ward “En İyi 10 Motor” ödülünü, BluePerformance teknolojisine sahip, 50 eyaletin çevre koruma kurallarına uygun, BMW imzalı en yeni dizel motora verildi. Tamamen alüminyum gövdeden oluşan oldukça hafif 3,0 litre sıralı 6 silindirli Turbo beslemeli DOHC motor, dört silindirli bir motor cimriliğinde V8 performansı sunuyor. Bu motorun kullanıldığı 2009 model BMW 335d Sedan'da 286 beygir gücü ve 580 Nm tork sunan motor, 100 kilometrede 9,7 lt (şehiriçi) ve 5,6 lt (şehir dışı) EPA tüketim değerleriyle, otomobili sadece 6,0 saniyede 0’dan 100 km/s hıza çıkabilir. Sözü edilen 335d modeline ek olarak, bu yeni motor, ayrıca X5 xDrive35d’de kullanılıyor ve bu otomobil de sadece 6,9 saniyede 0’dan 100 km/s hıza çıkıp, otoyolda 100 kilometrede 7,5 lt yakıt tüketiyor.

Avaya, IP Telefon ve Çağrı Merkezi Alanlarında Ödül



Avaya, IP Telefon ve Çağrı Merkezi Alanlarında Ödülleri Toplamaya Devam Ediyor.

Kurumlara yönelik iletişim ağı ve hizmetleri alanında dünyanın lider şirketlerinden Avaya, Internet Telephony Dergisi tarafından verilen “Internet Telephony Excellence” (Internet Telefonunda Mükemmellik) ve Yılın Çağrı Merkezi Ödülleri’nden “Best Contact Center Supplier” (En İyi Çağrı Merkezi Üreticisi) ödüllerinin sahibi oldu.

Ödülü alan Avaya IP Office, küçük ve orta ölçekli şirketlere, şirket için hayati önem taşıyan uygulama ve çözümleri sağlayan, ses ve internet teknolojilerinin avantajlarını birleştiren sofistike ve ekonomik bir iletişim çözümüdür.

Avaya IP Office, KOBİlerde, işletme giderlerinin belirgin ölçüde düşmesine yardımcı olurken tüm personelin her zaman her yerde iletişim kurmasına olanak sağlayarak, çalışan verimliliğini en üst düzeye getirmeye yardımcı olur.

Avaya Integrated Office Communications Grup Başkanı ve Genel Müdürü Geoffrey Baird; "Müşterilere hızlı geri dönüş yapabilme, KOBİ’ler için en büyük rekabet avantajlarından birisidir. Ancak organizasyonlar, zorlu bir ekonomi içerisinde çalışanlarının moralini de yüksek tutmaya çalışmaktadırlar. Bu ödül başarımızı ve liderliğimizi ispatlamaktadır. Ortakları, müşterileri ve çalışanları ile iletişim gereksinimindeki KOBİ’lere, daha büyük organizasyonlara sahip rakipleri ile yarışabilmeleri için, verimlilik sağlayan gelişmiş IP teknolojilerini yaratmamıza devam etmemizi sağlayacaktır." dedi.

Internet Telephony dergisinin Başyazarı Greg Galitzine ise; Avaya’nın IP iletişim çözümleri geliştirmesi ve bu pazarda değer sağlayan çözümler üretmesi sebebiyle İnternet Telefonunda Mükemmelik ödülüne layık görüldüğünü söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: "Avaya IP Office, müşterilerine iletişim çözümleri sağlamada üstünlüğünü ispatlayarak kullanıcılarını fazlasıyla memnun etmiştir."

INTERNET TELEPHONY Baş Editörü Rich Tehrani de Avaya’nın ödülüyle ilgili şu sözleri ekledi: “Avaya IP Office, IP iletişim sistemlerine değer katan ve müşterilerine kazanan çözümler sunan bir ürün olduğunu kanıtlamıştır.”

2008 Yılı “Best Contact Center Supplier” (En İyi Çağrı Merkezi Üreticisi) Ödülü
Contact Centre Management Association’un ev sahipliğini üstlendiği İrlanda’daki çağrı merkezlerini ödüllendirildiği gecede Avaya International Sales’e 2008 yılı “Best Contact Center Supplier” ödülü verildi.

Bu ödülde jüri, başvuru sahibi firmaların müşteri başarı öyküleri ve görüşmeleri ile ispatlanan müşteri hizmetleri kalitesi ile bireysel müşteri gereksinimlerini karşılamaya yönelik özel ve esnek çözüm üretme konusundaki yetenekleri göz önüne almıştır.

Avaya İrlanda Ülke Müdürü Jason Flynn ödül töreninde yaptığı konuşmada; "Ödülü kazanmak, uluslararası satış ekibimizin Avaya’nın kurumsal müşterilerine sağladığı üstün hizmet standardının belgesidir. Rekabetin giderek arttığı bir endüstride alanımızda en iyi olarak kabul görmek, işin içinde olan herkes için muhteşem bir başarıdır" dedi.

CMMA Başkanı Annette Hickey ise şu yorumu yaptı: "Avaya, müşteri hizmetleri ve güvenirlilik konularında son derece iyi deneyime sahip olduğunu göstermiştir. Avaya ödülü fazlasıyla hak etmiştir. Uluslararası satış ekibini ve şirketi başarılarından ötürü kutluyorum."

Mini Notebook’lara özel Flash bellek Barcelona’da tanıtılacak.



PNY MWC 2009’da Flash bellek çözümlerinin standartlarını ortaya koyuyor.

Yüksek kaliteli mobil bellek ve içerik üreticisi yeni ürünlerini, özellikle Mini Notebook’lara özel olarak geliştirdiği ürün serisini Barcelona’da tanıtacak.

Özellikle cep telefonları için tasarlanmış olan MicroSD Flash tabanlı veri depolama çözümlerini piyasaya ilk olarak süren ve itibarlı cep içeriği partneri olan PNY Technologies, Barselona’da düzenlenen Mobile World Congress’e katılacak. Orada, cep telefonları ve mini notebook’lar gibi mobil cihazlar için özel olarak geliştirilen yeni Mini Flash kartlarını ve USB sürücülerini tanıtacak.

Yeni mobil depolama ve içerik çözümlerine yenilik getirmek
Piyasadaki eğilimlerinden bir adım önde olmayı hedefleyen PNY, 2006 yılında mobil sektörüne yönelik ilk olarak bi Micro SD BTO ( Built to Order) çözümü sundu. O günden bu yana PNY kullanıcılarına her zaman daha fazla vermek için çaba göstermiştir.

Kullanıcılarına ücretsiz, ön-yüklenmiş ya da yüklenir oyunlar, müzik veya filmler sağlamak için EA Games veya Sony Pictures Home Entertainment gibi bir kaç ünlü içerik sağlayıcılarla işbirligi yapmıştır ve bu şekilde şirketin ana ürünleri olan Flash bellek kartları ve USB sürücüleri tamamlayıp, geliştirmiştir.

Mini Notebook’lara özel ilk PNY ürün serisi

Yenilikçi yaklaşımının sürdüren ve son eğilimlere dayanan PNY, MWC 2009’da mini notebook’lara özel yeni depolama çözümlerini tanıtacak:

• SD HC 8GB / 16GB Mini Notebook kartları
• Mini Notebook Attaché – çok moda, renkli 8GB ve 16GB USB sürücüleri

PNY Techologies’in Bellek Medyaları Bölümün EMEA Pazarlama Müdürü, Laure Lapègue, bu konuda şunları söylüyor: “Ufak boyları ve cazip fiyatları sayesinde, bu cihazlar gittikçe seviliyorlar ve kullanıcıların çoğu onları media player yerine, emaileri kontrol etmek veya internet’te gezmek için kullanıyorlar.”

Sözlerini şöyle sürdürüyor: “Kompakt ve modaya uyan tasarımıyla, mini notebook’un konfigürasyonu dizüstü bilgisayarından daha basit olmasına rağmen aynı zamanda tüketici için daha küçük bir depolama kapasitesi ve bilgisayardan düzenli olarak transfer etme ihtiyaci demektir. PNY’ın onlara özel bir ürün serisi üretmesi gerekiyordu“.

Samsung: Ses sistemleri ve Blu-ray çalarlar





Samsung: Ses sistemleri ve Blu-ray çalarlar.

Samsung yeni yıla Blu-ray ve ses sistemleri ile damgasını vurdu. İşte yepyeni tasarım harikaları.

Samsung firması, geçtiğimiz günlerde düzenlenen CES etkinliğinde birçok Blu-ray cihazı tanıttı: Koreliler iki oynatıcı ve üç ses sistemi ile ziyaretçilerin karşısına çıktı.

WLAN ve BD-Live destekli oynatıcı

BD-P4600 ve BD-P3600 ismindeki Blu-ray oynatıcılar BD-Live ve Bonus View profillerinin yanında DVD-Upscaling özellikli Full-HD 1080p Blu-ray oynatımını destekliyor. Üzerinde JPEG resimler veya DivX videolar bulunan standart CD'ler de oynatılabiliyor. İki oynatıcı da kablosuz ağlara bağlanabiliyor. Bu iş için cihazlarla beraber verilen 802.11b/g/n WLAN-modülünün takılması yeterli oluyor. Alternatif olarak kablo ile Ethernet üzerinden de bağlanılabiliyor.

Daha bitmedi...


Bunlara ek olarak Samsung HT-BD8200 Blu-ray Home Theater Sound Bar, HT-BD7200 Blu-ray 2.1 Channel Home Theater System ve HT-BD1250 5.1 Channel Blu-ray Home Theater System isminde üç adet ev sinema sistemi tanıttı.

Samsung HT-BD8200, bir Blu-ray oynatıcı ve kablosuz bir subwoofer ile donatılmış ses sisteminden ibaret. Sistem sistemi Full-HD 1080p'yi ve sanal 5.1 surround destekleyen tamamen bütünleşik bir Blu-ray onatıcı sunuyor. 6,6 cm derinliğindeki HT-BD8200 televizyonun altına veya duvara monte edilecek şekilde tasarlanmış.

Samsung HT-BD7200 2.1 Channel Blu-ray Home iki hoparlör ile 400 vat çıkış gücü sunuyor ve sanal 5.1 Surround Sound desteği var. WLAN (802.11 b/g/n) desteği ise seçime bağlı olarak sunuluyor.

Samsung HT-BD7200 Blu-ray Home Theater System firmanın açıklamasına göre 1000 vat çıkış gücü ve 5.1 kanal ses sunuyor. HT-BD7200'de de olduğu gibi hoparlörlerin kasası Seekelp maddesinden yapıldı ve bunun bir sonucu olarak daha doğal ve iyileştirilmiş bir ses verme özelliğine sahip.

3G'de baş döndürücü gelişmeler!



3G'de baş döndürücü gelişmeler!

Türkiye'de hala aktif olmayan 3G, yurtdışında baş döndürücü gelişmelere gebe. Tüm yenilikler burada.

Türkiye'de ihalesi yeni yapılan ve Haziran ayında devreye girmesi beklenen 3G sistemi, yurt dışında baş döndürücü gelişmelere sahne oluyor. Günümüzde kullanılan 3G teknolojileri 2 Mbps hıza ulaşabiliyor. Türkiye'de de 3G bağlantı hızı 2 MBPS olacak. Fakat yurt dışındaki servis sağlayıcıları boş durmuyor ve 3G teknolojisi üstünde araştırmalarını sürdürüyor.

İngiltere merkezli Vodafone 'un yeni 3G standardı olarak kullanacağı 64 Quadrature Amplitude Modulation sistemi(QAM), Ericsson ve Qualcomm'un geliştirdiği, günümüz 802.11n kablosuz modemlerde kullanılan MIMO (Multiple Input Multiple Output) anten sistemini baz alacak. Yeni standart sayesinde teorideki hız 16 Mbps'ye kadar çıkabilecek.

Fakat Vodafone son kullanıcıya en fazla 4 Mbps hızında bağlanmasına izin verecek. Bunun sebebi ise bu hızdaki bir internet bağlantısı için gerekli altyapı ve ekipmanın hala oluşmaması.

Vodafone, yurtdışında henüz yeni 3G teknolojisini ne zaman kullanılabilir hale getireceğini duyurmadı. Diğer yandan yurt dışındaki haber kaynaklarına göre Avustralya merkezli Telstra şirketinin geliştirdiği HSPA+ servisi sayesinde 21Mbps'lik bir hıza ulaştığı ve 2009 yılı sonunda bunu hızı ikiye katlayarak 41 Mbps hızı hedefledikleri konuşuluyor.

Intel'den yeni Atom işlemci



Intel'den yeni nesil Atom işlemcisi ve platformu: Pineview ve Pine Trail-M.

Dizüstü sistem üreticilerinin açıkladığına göre Intel, bu yılın 2. yarısında Atom işlemcisinin Pineview kod adlı yeni neslini piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Tek çekirdekli Pineview işlemcilerin netbooklarda çift çekirdeklilerin ise nettoplarda yer alacağı söylentiler arasında.Pineview 45nm fabrikasyon teknolojisiyle üretilecek ve üzerinde kuzeyköprüsü fonksiyonları; bellek denetleyicisi ve tümleşik grafik işlemcisi bulunduracak. Yeni "Tiger Point" güney köprüsü ile birleştiğinde "Pine Trail-M" adını alacak olan platform ise önceki nesillerden daha düşük maliyetli bir çözüm olacak.

Atom N270 işlemci platformuyla karşılaştırıldığında, Pineview kuzey köprüsünü işlemci üzerinde bulunduracağından dolayı anakart boyutları %60'a varan oranda ufalabilecek. Ayrıca Pineview ile 6 katmandan 4 katmana düşürülecek olan PCB, maliyetlerin düşmesine yardımcı olacak.

Grafik işlemcisi yine GMA950 olarak kalırken, GPU hızı 133MHz'den 200 MHz'ye yükselecek.

Pineview'in azami TDP değeri 8W'tan 7W'ye düşerken, ortalama 2W güç tüketimi olması bekleniyor. Ayrıca işlemci çok az ısınacağından dolayı fansız bir şekilde soğutulabilecek.

AMD'den çift çekirdekli "Neo" işlemciler yolda



Bilindiği gibi AMD, CES2009 dahilinde, tek çekirdekli Neo işlemcisinin kalbini oluşturduğu Yukon platformunu tanıtmış ve HP tarafından da Yukon platformuyla güçlendirilmiş MacBook Air'i andıran bu ince dizüstü çözümlerinin 2009 dahilinde satışa sunulacağı açıklanmıştı.

Şimdi de AMD cephesinden gelen haberlere göre, firma Yukon platformunun çift çekirdekli versiyonu olacak Kongo platformunu 2009'un 2. yarısı itibariyle kullanıcılarla buluşturmaya hazırlanıyor. AMD tarafından, netbook piyasasına yönelik olmadığının altı çizilen bu yeni platform, yeni yapıdaki ultra portatif düzüstüler için tasarlanıyor.

AMD bu bağlamda, netbook piyasasını bir anlamda Intel'e bırakıp, 600 Dolar civarında etiketlendirebilecekleri, daha yüksek performans ve işlevsellik sunacak olan notebooklar üzerine odaklanmak istiyor. Firma çalışanlarından Phil Hughes tarafından konuyla ilgili gönderilen bir e-postada da, bu durum vurgulanarak çift çekirdekli Neo işlemcileri barındırıcak -Conesus kod adlı- platformun 2009'un 2.yarısında tüketicilere sunulacağı belirtildi. Tek çekirdekli Neo platformuna sahip HP'nin dizüstülerinde kullanılan işlemcinin 1.6 GHz hızında olduğunu gözününe alırsak, çift çekirdekli platformun da muhtemelen gene 1.6GHz hızında çalışacağını öne sürebiliriz. Gene HP'den çıkacak bu modellerde de olası boyut ve ses sorunlarını bertaraf etmek için, pasif soğutma yöntemleri kullanılacak.

Beyin gücüyle çalışan oyuncak!



Beyin gücüyle çalışan oyuncak!

Siz düşüneceksiniz, küçük top hareket edecek... Beyin dalgalarıyla çalışan oyuncak artık gerçek.

Sizlere daha önce Emotiv Systems'in üzerinde çalıştığı beyin gücüyle kontrol edilecek Epoc isimli sistemi duyurmuştuk. Fakat beyin dalgalarını ölçerek, bilgisayara iletecek olan Epoc kaskının piyasaya çıkması ertelendi. Ertelemenin sebebi kaskın henüz hedeflendiği şekilde çalışmaması. Fakat bu gecikme Barbie ile tanınan Mattel'e yaradı. Çünkü şu anda çok benzer bir şekilde çalışacak olan kendi oyuncağını piyasaya sürmeye hazırlanıyor.

Mattel, şu anda Mindflex adını verdiği oyuncağının arkasındaki teknolojiyi sır gibi saklıyor. Fakat sızan bilgilere göre oyuncak, takılan başlık sayesinde incelenen beyin dalgalarını, oyuncuların kendi istedikleri gibi hazırlayacakları oyun alanındaki topu yönetmek için cihaza aktaracak. Bu sayede oyuncu, topu sadece beyin dalgalarıyla oyun alanındaki engellerin etrafında dolaştırabilecek.

Küçük parçalar, küçük oyuncular için tehlikeli olabileceği için 8 yaş ve üzerine satılması planlanan oyuncağın ön görülen satış fiyatı 80 dolar yani yaklaşık 130 TL. Bakalım Mattel'in bu yeni oyuncağı, çocukların Barbie'leri bir kenara bırakmasını sağlayabilecek mi...

Mac kullanıcıları MS Office'i seviyor mu?



Mac kullanıcıları MS Office'i seviyor mu?

Macintosh kullanıcıları Microsoft'un Office paketine ne kadar sıcak bakıyor? İşte şaşırtan sonuç.

Yazılım devi Microsoft'un yaptığı bir araştırmayı sitesinde yayınlayan TechFlash, Microsoft'un bu raporuna dayandırdığı haberinde, ABD'de bulunan Mac kullanıcılarının yaklaşık %77'lik bir bölümünün Microsoft'un Office uygulamalarını kullandığını duyurdu.

Bilindiği gibi Apple'ın kendine ait olan iWork isimli bir kelime işlemci yazılımı mevcut; ancak Microsoft'un sadece ABD'de bulunan Mac kullanıcılarını kapsayan son araştırması, iWork'ün Mac kullanıcıları tarafından pek de sevilmediğini ve kullanıcıların büyük bir bölümünün Microsoft'un Office uygulamalarını tercih ettiğini ortaya koydu.

Nokia'nın son bombası N97



Nokia N97 ne zaman gelecek? İşte ilk ipucu.

Nokia'nın son bombası N97 ne zaman piyasaya çıkacak, fiyatı ne kadar olacak? İşte ilk ipuçları.

Cep telefonu devi Nokia'nın son zamanlarda en çok merak uyandıran telefonu şüphesiz N97 oldu. 2008 sonunda tanıtılan Nokia N97 dokunmatik ekranı ile dikkat çekiyor. 640x360 çözünülürlüğe sahip olması ve 32 GB'lık dahili belleği ile merak uyandıran telefonun ne zaman piyasada olacağı hariç hemen her detayını öğrenmiştik. Aslına bakarsanız Nokia'dan halen bir açıklama gelmedi ama piyasaya çıkışın ipuçları, e-ticaret sitelerinde ortaya çıkmaya başladı.

İngiltere'de satış yapan Play.com adlı e-ticaret sitesinde Nokia N97'nin ilk izine dün rastlandı. Site 5 MP kameraya da sahip olacak olan telefon için bir süreliğine de olsa, ön sipariş alımı gerçekleştirdi. Nokia'nın henüz fiyat bilgisi bile belirtmediği telefon, Play.com'da 700 dolar (yaklaşık 1.150 TL) karşılığında satışa sunuldu. Site yetkilileri telefonların en geç 31 Mart 2009 tarihinde alıcılara gönderilmeye başlayacağını iddia ediyordu.

Ancak ön sipariş alımı, bugün itibarı ile durduruldu. Şu an siteye giriş yapanlar, karşılarında sadece "Çok yakında" ibaresini buluyorlar. Bakalım dün yayınlanan ön sipariş formunda belirtilen tarih ve fiyat gerçek olacak mı?

WORM_DOWNAD.AD adlı solucana karşı uyarı



Trend Micro, bilgisayar kullanıcılarını ''WORM_DOWNAD.AD'' adı verilen bilgisayar solucanına karşı uyardı.

Konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, bilgisayar kullanıcıları ''WORM_DOWNAD.AD'' adlı solucana karşı uyarılarak, solucanın, şu ana kadar 8,9 milyon bilgisayarı etkilediği bildirildi.

Tüketicilerin, bilgisayarlarını güncel tutmaları, otomatik çalıştırma özelliğini etkisizleştirmeleri ve güçlü bir şifre politikası uygulamalarının önerildiği ifade edildi.

Büyük bir hızla yayılan solucan hakkında duyum alındığı dile getirilen açıklamada, bir Microsoft açığını kullanarak kendi kendine çoğalan solucanın, Kasım 2008'in sonundan bu yana faal durumda bulunduğu kaydedildi.

Yetkililere göre, global bir tehdidin söz konusu olduğu belirtilen açıklamada, Kuzey Amerika, Asya, Avrupa, Güney Amerika, Avustralya, Yeni Zelanda ve Afrika'da bulaşma vakalarının yaşandığı ifade edildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Trend Micro Çözüm Mimarı Rik Ferguson, şunları kaydetti:

''Bizim açımızdan konu ilginç, çünkü bu 'demode' solucan, kurban makinelerin ortaya çıkardığı bir komut ve kontrol yapısına sahip bulunuyor. Bu, aslında eski ve yeni tekniklerin bir karması. Bunun devasa bir botnet (robot ağ) yaratılmasında ilk adım olmasından endişe ediyoruz.

Bu solucanın bu kadar etkili bir biçimde yayılmasının üç ana nedeni var. Birincisi ve en önemlisi, yamasız makineler. Dolayısıyla ilk önerim, makinelerin her zaman mevcut yamalar kullanılarak güncel tutulması. Solucan, takıp çıkarılabilir ortamlar ve ağ paylaşımları kanalıyla otomatik çalıştırma dosyaları üzerinden de yayılıyor. Windows'taki otomatik çalıştırma özelliğini etkisizleştirmek, standart bir güvenlik önlemidir. Son olarak solucan, şifre kırma girişimlerinde bulunarak çoğalmaya çalışıyor. Dolayısıyla, bütün kullanıcı hesaplarında güçlü bir şifre politikası uygulamak gerekiyor.''

Açıklamada, tüketicilere ''http://us.trendmicro.com/us/thr eats/home-user/preventing-intrusions/safe-computing-guide/'' adresinden Trend Micro Güvenli Bilgi İşlem Rehberi'ni incelemeleri önerildi.

3.1 GHz'lik Phenom II işlemcisini AM3 soketiyle piyasada



Daha önce AMD'nin 3.1 GHz'lik Phenom II işlemcisini AM3 soketiyle piyasa süreceği açıklanmıştı.

Sonunda AMD Phenom işlemciler için DDR3 teknolojisini getirecek olan soket değişimiyle beraber aynı zamanda 3 GHz'lik Phenom II 945'in de yılın ikinci yarısına ertelenmesi anlamına geliyor.

Geçtiğimiz Aralık'ta, kamuoyuna Şubat'ta duyurulacağını öğrendiğimiz Phenom II 945 yeni yol haritasıyla beraber yılın ikinci çeyreğine ertelendiği açıklandı.

Daha düşük hızlı AM3 işlemcilerin yine Şubat'ta çıkması beklenirken 3.1 GHz'lik Phenom II 950 çıktığında AMD'nin en hızlı 4 çekirdekli işlemcisi olacak. Daha önce bir çok kez bahsettiğimiz gibi Phenom II 945 ve 950 de 920 ve 940 Black Edition gibi 125W TDP değerine sahip olacak. Ayrıca geriye dönük uyumluluğuda olan işlemcileri bir çok AM2+ anakart destekleyecek. Sizin yapmanız gereken sadece yeni bios güncellemesi ve anakartınızın 125W TDP desteği olup olmadığını öğrenmek olacak.

Barack Obama için telefonu



20 Ocak 2009'da resmî olarak görevine başlamış olan ABD'nin yeni başkanı Barack Obama için, Obama'nın doğduğu ülke olan Kenya'da "Mi-Obama" adında bir cep telefonu piyasaya sürüldü.

Sadece Asya ve Afrika marketleri için ürünler geliştiren Mi-Fone adlı yerel bir cep telefonu firması tarafından geliştirilen ve satılan bu cihazın arka yüzünde "Obama", onun altında da Obama'nın sloganı olan "Yes We Can" ibaresi yer alıyor.






128×128 piksellik bir ekrana sahip olan Mi-Obama, FM radyoya ve bir de aydınlatma fenerine sahip. Giriş seviyesi bir telefon niteliğinde sayılabilecek cihaz, sadece Kenya'da Phonelink, Tuskys ve Xpress@ Nakumatt adlı marketlerde 30 Dolar gibi bir fiyattan satılıyor.

4 MB L2-önbelleğe sahip işlemci



Intel, Core 2 Quad serisine ait uygun fiyatlı işlemcilerini tanıttı. İşte 3 yeni performans canavarı.

İşlemci üreticisi Intel bugün üç yeni Core-2-Quad işlemci duyurdu. İşlemcilerin güzel yanı: Yeni modeller 65 vat'lık TDP (maksimum güç tüketimi) değeri ile son derece ekonomik.

Serinin en hızlı işlemcisi Core 2 Quad Q9550 (2,83 GHz) 12 MB L2-önbellek ve 1333 MHz FSB hızıyla beraber geliyor. Orta modelin uzantısı ise Q9400 ve 2,4 GHz hızında çalışıyor. Önbellek miktarı ise 6 MB. Serinin son halkası ise 4 MB L2-önbelleğe sahip Core 2 Quad Q8200 (2,33 GHz). İşlemciler şu andan itibaren temin edilebiliyor.

Bunu dışında Intel mevcut işlemcilerinin fiyatını düşürüyor. Mesela Core 2 Quad Q9650'nin fiyatı yüzde 40 oranında düşürüldü. Q9550, Q9400, Q8300 ve Q8200 modellerinin fiyatları da düşmüş durumda.

Wi-Fi şifrelerini kırmak için geliştirdiği yazılımı satmaya başladı



Yazılım korsanlığı, hack, crack ve envai çeşit siber suçlarla özdeşleşen Rusya'dan yine bir bomba haber geldi.

Güvenlik uygulamaları geliştirdiğini ileri süren bir Rus yazılım şirketi Wi-Fi şifrelerini kırmak için geliştirdiği yazılımı satmaya başladı. Kırabilmek için normal şartlarda trilyonlarca işlem gerektirebilecek bir WPA/WPA2-PSK şifresini, geliştirdiği yeni tekniklerle kıran Elcomsoft yazılımına Wireless Security Auditor 1.0 ismini vermiş. Computerworld'ün haberine göre, tahmine dayalı şifre kırma teknolojisinden farklı olarak, aktarılan veri paketlerini yakalayan ve bunun içerisinden şifreyi süzerek sahibine sunan yazılımın fiyatı ise 600 sterlin. Şifrenin ne kadar zaman içinde kırabileceğine dair birşey söylemeyen şirket yetkilileri alçak gönüllüklerini de muhafaza ediyor: "Yazılım her şifreyi kıramayabilir".

Cep telefonlarının hastalık teşhisinde kullanılıyor



Artık cep telefonları hastalık teşhisinde de kullanılıyor

Cep telefonlarının hastalık teşhisinde kullanılıyor olması dünyada bir ilk değil belki ama sıradan bir cep telefonu ile yapılan kan analiz cihazı bu alanda çok önemli gelişmeler arasında ön sırayı bilşe alabilir.

UCLA'de araştırmacı olarak görev yapan Dr. Aydoğan Özcan standart bir cep telefonunu kanı çeşitlerine göre test eden bir cihaza dönüştürmeyi başardı. Aids olarak bilinen HIV virüsünü dahi analiz edebilen cep telefonundan bozma kan analiz cihazı benzer başka hastalıkları da tanımlayabiliyor. Dr. Özcan'ın cihazı en iyi fikir ve en basit teknikle hayat buluyor. Kandaki hücreleri analizini entegre kameranın önüne koyuyorsunuz ve geriye kalan işlemi özel olarak filtrelenmiş bir ışık filtresi hallediyor.

Dizel araclarda % 40 tasarruf sağlayan icat!



Bu cihaz ile dizel araçta yüzde 40, benzinli araçlarda ise yüzde 20 tasarruf sağlanabiliyor.

Kayseri'de, 2 lise, 1 üniversite bitiren, halen Mesleki Açıköğretim Lisesi Motor Bölümünde öğrenci olan Ergün Karadurdu, araçlarda yakıtın daha hızlı ve verimli yanmasını sağlayarak performansı artıran ve yakıt tasarrufu sağlayan sistem geliştirdi.

5 yıldır sistemi kendi aracında kullanarak test eden mucit, bu sayede müthiş tasurruf sağladı.

NASIL ÇALIŞIYOR?

Tasarruf sistemi özel olarak hazırladığı kimyasal bir karışımdan oluşuyor. Bu karışım buharlaşarak silindirlere aktarılıyor. Bu sayede yakıtın daha verimli yanması sağlanıyor. Bu da motorun gücünü artırıyor.

NE KADAR TASARRUF SAĞLIYOR?

Sistemin yanmayı hızlandırarak verimi ve performansı artırdığına dikkati çeken Karadurdu, bu sayede yakıt tasarrufu da sağlandığını anlattı.

Mucidin verdiği bilgilere göre;

DİZEL ARAÇLARDA ............ yüzde 40
BENZİNLİ ARAÇLARDA..........yüzde 20
LPG'Lİ ARAÇLARDA..............yüzde 5 tasarruf sağlıyor.

SİSTEMİN MALİYETİ İSE yaklaşık 50 TL...

Ailesinin maddi imkanları olmadığı için ilkokuldan sonra çalışmak zorunda kalan Karadurdu, "okumayamamasının içinde bir uhde olarak kaldığını" söylüyor.

30'UNDAN SONRA OKUDU

30 yaşından sonra yeniden eğitimine başlayan Karadurdu, "Öncelikle ortaokulu dışardan bitirdim. Daha sonra Mesleki Açıköğretim Lisesi'nin Elektrik-Elektronik ve Bilgisayar Bölülerinden mezun oldum. Erciyes Üniversitesi Kayseri Meslek Yüksekokulu'nun Bilgisayar Programcılığı Bölümüne yatay geçiş yaparak 2 yıllık eğitimin ardından buradan da mezun oldum. İçimdeki eğitim aşkına engel olamadığım için Mesleki Açıköğretim Lisesi Motor Bölümüne kayıt yaptırdım. Halen 1. sınıfta öğrenciyim.''

Oyun konsolu Xbox360, PS3’Ü geçti



Microsoft, oyun konsolu Xbox360'tan 28 milyon adet satarak ilk defa Sony Playstation 3'ü geride bıraktı.
Dünya genelindeki satış rakamlarına bakıldığında Microsoft’un oyun konsolu Xbox 360 ilk defa ezeli rakibi Sony Playstation 3’ü (PS3) geride bıraktı. Dip toplamda Xbox 360 28 milyon adet, PS3 ise 20 milyon adet satmış durumda. Böylece Xbox rakibinden Avrupa‘da 1 milyon, ABD’deyse 7 milyon adet fazla satmayı başardı. Kazanç açısından da Microsoft’un yüzü gülüyor zira kullanıcılar Xbox için 13.2 milyar dolar, Nintendo Wii için 10.8 milyar dolar, PS3 içinse 6.1 milyar dolar harcadı.

Apple, iPhone doymak bilmiyor



Apple'ın cep telefonu iPhone için indirilen uygulama sayısı 500 milyonu geçti. iPhone için hazırlanan uygulamaların sayısı 15 bini geçti.

Apple’ın cep telefonu iPhone, rakip markalarla karşılaştırıldığında satış rakamlarıyla olmasa da yarattığı ilgi ve uygulama desteğiyle büyük bir başarı elde etti. Firmanın web sitesinden yapılan açıklamaya göre iPhone için yazılımların satıldığı AppStore üstünden indirilen uygulama sayısı 500 milyonu geçti. Bir kısmı ücretsiz olan iPhone uygulamalarının sayısıysa 15 bini geçmiş durumda.

Yeni nesil telekomünikasyon 4G'de geliyor!



Yeni nesil telekomünikasyon çözümleri alanında faaliyet gösteren Huawei, telekom operatörü TeliaSonera ile Norveç’in başkenti Oslo’da dünyanın "ilk" 4G/LTE (Uzun Vadeli Dönüşüm - Long Term Evolution) altyapısını kurmak üzere anlaştı.

Huawei’den yapılan açıklamaya göre iki şirket arasında imzalanan anlaşma uyarınca Huawei, Oslo şehrinde, LTE baz istasyonlarından, bir çekirdek ağdan ve işletme destek sisteminden (OSS) meydana gelen, uçtan uca ve çevreyle dost LTE çözümleri kuracak.

Kurulacak 4. nesil baz istasyonu platformu sayesinde, All-IP bazlı, yüksek hızlı, düşük gecikme süreli, yüksek frekans verimliliğine sahip bir mobil ağ yaratılmış olacak. Ağın belkemiğini oluşturan LTE teknolojisi, mobil veri aktarım hızını maksimuma çıkarırken, bu da TeliaSonera’nın müşterilerini yeni bir mobil genişbant çağına taşıyacak.

TeliaSonera Başkan Yardımcısı Lars Klasson, konuya ilişkin değerlendirmesinde, müşterilerinin yüksek hızlı, üstün kaliteli 4G mobil iletişim hizmetlerinden yararlanması için çalıştıklarını, 2010 yılında bu çalışmalarını bitirmeyi planladıklarını kaydetti.

Huawei Avrupa Bölüm Başkanı Chengdong Yu ise TeliaSonera’ya iş ortağı olarak destek verecekleri için heyecan duyduklarını, Huawei olarak amaçlarının, operatörlerin karşılaştıkları sorunlara ve müşterilerinin ihtiyaçlarına çözümler geliştirmek olduğunu belirtti.

Ehliyet sınavı artık e-sınav



Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), yılda yaklaşık 2 milyon kişinin başvurduğu ehliyet sınavlarını sil baştan değiştiriyor.

Artık, motorlu taşıt sürücü kursu sınavları klasik yöntemlerle değil, internet üzerinden yapılacak. Adayların belirlenen sınav merkezlerinde olacağı "e-sınav"lar, hafta içi ve hafta sonu, günün her saatinde yapılabilecek. Katıldığı kurslarda teorik dersleri tamamlayan adaylar sınava hemen girebilecek. Direksiyon sınavına girmek için de adaylar, yazılı sınav sonuçlarının açıklanmasını 1 ay boyunca beklemeyecek. Sınavlar anında sonuçlanacak. Bütün adayların belirlenen bir gün içinde sınava girmesinden kaynaklanan izdiham da tarihe karışacak.

Performans, eğlence ve tasarım birarada



HP yeni ince ve hafif, ultra taşınabilir dizüstü bilgisayarı HP Pavilion dv2’yi duyurdu. Tarz sahibi HP Pavilion dv2 harika bir multimedya deneyimi sunmak üzere tasarlandı.

“Modayı dikkate alan yeni dizüstü bilgisayarımız olağanüstü multimedya ve yüksek performanslı bilgi işlem deneyimi için yeni bir standart oluşturuyor,” diyen HP Türkiye Kişisel Sistemler Grubu Müdürü Artun Ayvat “HP müşterileri muhteşem bir görünüm ve olağanüstü performansın birleşmesini bekliyorlar ve bu yeni ürünümüzün hoşlarına gideceğine inanıyoruz,” diye belirtiyor.

Yalnızca 2,5 cm kalınlığında ve 1,70 kg ağırlığında (1) olan gösterişli HP Pavilion dv2 Eğlence Dizüstü Bilgisayarı şık bir mobilite ve zengin eğlence olanakları sunuyor. Güçlü ayrık grafikler ve tam kapsamlı bağlantı seçenekleri müşterilerin hareket halinde çalışmalarına ve oyun oynamalarına olanak tanıyor. 500 GB’ye (2) varan yüksek kapasiteli sabit sürücü seçenekleri ise fotoğraflar, müzik ve diğer dijital içerikler için bol bol yer sağlıyor.

Yeni dizüstü bilgisayar özel olarak tasarlanmış yeni AMD Athlon™ Neo işlemci tabanlı bir platformdan yararlanıyor. HP Pavilion dv2’nin güçlü magnezyum kaplaması, 12,1 inç LED BrightView ekranı ve neredeyse tam boyutlu bir klavyesi bulunuyor. dv2 Espresso ve Moonlight olmak üzere HP Imprint tasarımlarıyla uyumlu iki farklı renk seçeneğiyle sunuluyor.

Kullanıcıların sevdikleriyle iletişim içinde olmalarını sağlamak amacıyla dv2’de kablosuz bağlantı için isteğe bağlı WWAN desteği ve yerleşik bir HP web kamerası ve mikrofon da bulunuyor. Ayrıca kullanıcılar Blu-Ray kapasitesine sahip isteğe bağlı hafif bir harici optik disk sürücüsünden de yararlanabiliyorlar.

dv2’de hafif bir sağlamlığı sağlayan magnezyum kaplama ve HP ProtectSmart Sabit Sürücü Koruma programı sayesinde veri kayıplarına karşı koruma sağlanıyor. Ayrıca dv2’de standart olan HP MediaSmart yazılımı da kullanıcıların keyifle fotoğraflarına bakmalarını, müzik dinlemelerini ve internet televizyonu (3) ya da yüksek tanımlı (HD) filmler izlemelerini sağlıyor.

Tam bir çevre dostu olan dv2 ENERGY STAR® niteliğine ve EPEAT™ Silver sertifikasına sahip.

dv2 ile de birlikte kullanılabilen yeni HP Evrensel Dizüstü Bilgisayar Sehpası sayesinde konforlu ve derli toplu bir çalışma ortamı elde edilebiliyor. 17 inç ve daha küçük ekrana sahip herhangi bir dizüstü bilgisayarın sehpaya yerleştirilmesiyle ekran en rahat edilecek yükseklikte kullanılabilir hale geliyor, böylece daha ergonomik bir çalışma ortamı sağlanıyor. Sehpanın kullanılması USB çevre birimlerine daha kolay erişime de olanak tanıyor, üstelik daha geniş bir ekranda çalışabilmek için dışarıdan büyük bir ekran da eklenebiliyor.

Dünyaya ilk olarak 2009 CES Fuarında sergilenen HP Pavilion dv2, bu fuar kapsamında Laptop Magazine tarafından “CES 2009’un En İyi Dizüstü Bilgisayarı” olarak seçildi. HP Pavilion dv2 Türkiye’de Mart başından itibaren satışa sunulacak.

(1) Gerçek ağırlık değişebilir.
(2) Sabit sürücüler için, 1 GB =1 milyar bayt. Gerçekte biçimlendirilen kapasite daha azdır.
(3) İnternet erişimi gerekir ve ayrı olarak satılır.

Plazmalar görüntüye göre enerji tasarrufu



Panasonic “2008 Yılında Bir Önceki Yıla Oranla %20’nin Üzerinde Tasarruf Elde Edilmiştir”.

Panasonic, "Plazma teknolojileri başta olmak üzere, TV teknolojilerinde öncü olan bir firma olarak, bu kategorideki ürünlerin enerji tüketiminin azaltılmasında gelişmeler kaydedilmiş olduğunu" açıkladı.

Plazmanın bilinen en yeni TV teknolojisi olduğu dikkate alındığında yeni teknolojilerin geliştirilen her bir yeni nesil ürünün enerji tüketiminde azaltma sağlanmış ve sağlanmaya devam edilmesi için adımlar atılmış olmasının yanında görüntü kalitesi geliştirilmiş ve tüketiciye diğer artı faydalar sağlanmıştır.

Birçok üreticinin bağımsız yaptırmış olduğu analizler, enerji tüketiminin 2004’ten 2007’ye gelindiğinde %30 oranında azaltıldığını göstermektedir. Devam eden analizlerde ise 2008 yılında bir önceki 2007’ye oranla %20’nin üzerinde tasarruf elde edilmiştir.

Panasonic, 2011 yılına kadar LCD ve plazma teknolojilerinin enerji tüketimi noktasında birbirine çok yakın değerlere ulaşacağını tahmin etmektedir.

Tekofaks: “LCD’ler sabit, plazmalar görüntüye göre enerji harcar”

Panasonic Tüketici Elektroniği ürünlerinin de yetkili mümessili olan Tekofaks Mümessillik ve Tüketici Elektroniği Paz. A.Ş. basına yansıyan TV ürünlerinin enerji verimliliği ile AB’nin bu konuda yürüttüğü yeni çalışmalar hakkında bir açıklama yaptı.

Kurum adına açıklama yapan Viera Plazma Ürün Müdürü Uluç Özler, “Son zamanlarda basında yer almakta olan haberlerde, Plazma TV teknolojisinin enerji verimsiz olduğu ve tüplü TV’lerden 4(dört) kat fazla enerji tükettiği sebepleri ile sınırlandırılabileceği veya yasaklanabileceği belirtilmektedir. Bu ifadeler üreticiler ve Avrupa Birliğinde sektörün temsilcisi olmuş EICTA (European Information, Communications and Consumer Electronics Technology Industry Association / Avrupa Bilgi, İletişim ve Tüketici Elektroniği Teknolojileri Derneği) gibi bağımsız kuruluşlar tarafından da bildirildiği gibi doğru değildir “ dedi.

AB ve üyelerindeki ilgili komisyonların, TV üretiminde kullanılan tüm teknolojilerin daha verimli enerji seviyesine getirilmesini sağlayacak yeni düzenlemeler üzerinde çalıştıklarını vurguladı. Özler: “Tüm üreticilerin Avrupa pazarında TV üretmek, ithal etmek ve satmak için yeni hazırlanacak minimum verimlilik standartlarına uyması istenecektir. Yeni düzenlemenin 2009’un ikinci yarısında yayınlanması beklenmektedir. 2010 yılı ikinci yarısında yürürlüğe gireceği tahmin edilen düzenleme öncesi geçiş sürecinde ürünlerin yeni standartlara uyumlu hale getirilmesi beklenmektedir. Bu süreç tamamlanana kadar mevcut satılmakta olan ve daha enerji efektif olacağı belirtilen 2009 model yeni modellerin üretim, ithalat ve satışına tüm Avrupa’da devam edilecektir. Tüplü TV’ler ve Plazma TV’ler arasındaki enerji tüketimi karşılaştırıldığında öncelikle ekran boyutuna ve tabi ki marka ve modele bağlı olarak tüketim önemli değişkenlik gösterdiğinden, genelleme yaparak plazma TV’lerin tüplü TV’lerden 4 kat enerji tükettiğini söylemek tamamen yanlıştır.” dedi.

**Konunun daha iyi anlaşılması için Panasonic marka ürünlerden örnek veren Özler:
2008 model 94 ekran veya 106 ekran yüksek çözünürlüklü(HD) bir plazma televizyonun ortalama enerji tüketimi, standart çözünürlüklü 82 veya 92 ekran bir Tüplü TV ile ekran boyutlarını da oranlayarak karşılaştırıldığında fark, tüplü TV’nin marka ve modeline de bağlı olarak yaklaşık %2 ile %30 arasında değişmektedir.

Konu hakkında iyi anlaşılması gereken bir nokta da, Plazma, LCD ve CRT gibi teknolojilerin enerji tüketiminde farklı yollar izledikleridir. Ancak endüstri, tüketicilerin bu teknolojileri aynı şekilde karşılaştırabilmesi için kriterleri birleştirip tek bir ölçüm şekli kullanmaktadır. Hâlbuki LCD’ler sabit enerji tüketirken, plazmalarda görüntüdeki ışık ve hareketliliğe bağlı olarak enerji tüketimi dalgalanma gösterir. Plazma izlenen görüntüye bağlı olarak LCD’den daha az veya fazla enerji tüketebilir.

Not:
** Yapılan kıyaslama da, en çok satılmakta olan Panasonic TH-37PX80EA ve TH-42PX80EA modelleri ile dünyaca tanınan markaların tüplü TV modellerinin firmaların web sayfalarında duyurdukları enerji sarf değerleri kullanılmıştır.

Çocukların oyun arkadaşı



Kullanım kolaylığı ve uygun boyutu ile kullanıcılara ihtiyaçları kadar teknoloji sunan Acer Aspire One Netbook’lar, sömestir tatilinde çocukların hem oyun arkadaşı, hem de yeni okul döneminde derslerine yardımcı olacak.

Acer Aspire One Netbook, özel arayüzü ile sunduğu kullanım kolaylığı, 1 kilonun altındaki ağırlığı ve uygun fiyatı ile, bir dönem boyunca derslerden bunalan öğrencilere en güzel karne hediyesi olacak.

Birbirinden güzel kasa renkleri ve kullanımı ile dikkat çeken Acer Aspire One Netbook’ları ebeveynler kullanmak için fırsat kollayacak.

Acer Aspire One Netbook, ultra taşınabilir yapısı ve uygun fiyatıyla sömestir tatilinde en iyi arkadaş olmayı hedefliyor. Çocukların yeni öğrenme stratejileri geliştirebilmeleri ve kendi gelişimlerini tamamlarken teknolojiye uzak kalmamaları için gerekli özellikleri taşıyan Netbook, özel olarak tasarlanan arayüzün kolay kullanımıyla hayatı kolaylaştırıyor.

Çocuklarına sadece ödev ve internet bağlantısı için yüksek fiyatlı standart bir bilgisayar almak zorunda kalan ebeveynlere de uygun fiyat fırsatı sunan Acer Aspire One Netbook, yüksek grafik kartı özelliklerine sahip olmaması nedeniyle çocuğunun oyun oynayarak bilgisayar başında vakit geçirmesini de azaltıyor.

Çocukların yanında taşıyabilecekleri kadar hafif olan, ağırlığı 1 kiloya bile ulaşmayan Acer Aspire One Netbook’lar, normal bir klavyenin yüzde 95 büyüklüğündeki boyutuyla da yazma kolaylığı sunuyor.
Ebeveynlerinde rahatlıkla kullanabileceği Acer Aspire One Netbook’lar tam renkli 8.9” ekranlı, entegre web kamerasına sahip, karışık menülerden uzak, rahat menüsüyle çocukları da zorlamıyor. Acer Aspire On Netbook’un safir mavisi, deniz kabuğu beyazı, mercan pembesi ile elmas siyahı renkleri mevcut.

Acer Aspire One Netbook 389 $+ KDV’den başlayan fiyatlarla Perakende Zincir Mağazalar ve Acer satış noktalarından temin edilebilir.

PSP telefon olacak mı?



PSP telefonu bekliyorsanız fazla ümitlenmeyin: Sony Ericsson'un şok açıklaması her şeyi açıklıyor.

Ellerden düşmeyen PSP'nin üzerinde cep telefonu da olacak bir modelinin ilk dedikoduları 2006 yılında çıkmıştı. Sony'nin cep telefonları konusunda yetkili birimi olan Sony Ericsson'un kullanabilmesi amacıyla Sony şirketi Bravia ve Cybershot markalarını zaten tescil ettirmişti. Bundan sonra mobil oyun kavramını yeniden şekillendirmek için Sony Ericsson'un tek yapması gereken, çalışmaları başlatıp PSP telefonu piyasaya sürmekti. Fakat ne yazık ki işler bu şekilde gelişmedi.

Sony'nin Sony Ericsson'a önerdiği bu PSP telefon kavramı resmi olarak reddedildi. Her ne kadar Sony Ericsson yetkilileri resmi olarak "reddetme" kelimesini cümle içinde kullanmasalar da, yaptıkları açıklamada yer alan "geçmişte farklı markaları bir arada kullanmaya daha sıcak bakıyorduk ama günümüzdeki teknik imkanları bu kadar prestijli bir markayı cep telefonlarında kullanabilmek için yeterli bulmuyoruz" kısmı, oldukça net. Sony Ericsson, PSP'den telefon olmayacağını düşünüyor.

27 Ocak 2009 Salı

Datron’dan ofis için uygun fiyatlı çözüm



Datron, piyasaya sürdüğü netbook modeli Mobee’de yakaladığı başarıyı profesyoneller için özel olarak üretilmiş Datron Aero TW7M ile devam ettireceğe benziyor.

Yüksek performansa sahip, çift çekirdekli, Intel® Pentium Dual-Core veya Core 2 Duo işlemciler kullanarak, az enerji tüketen, Datron Aero TW7M’in pil ömrü, 3 saate kadar uzuyor.

Şık ve ergonomik tasarımı yüksek performansla birleştiren TW7M, profesyonellerin bütün ofis ihtiyaçlarına karşılık veriyor. Bu dizüstü ,ofisini yanında gezdirmek isteyenler için ideal bir çözüm. Datron Aero TW7M, 4 adet 2.0 USB port, ve 3’ü bir arada kart okuyucusuna sahip. (SD, MMC, MS). 15.4 inç parlak ekranı ile en güzel görüntüleri yakalayabilecek,1280 x 800 çözünürlüğüyle, yüksek kalitede multimedya izleyebilecek, 1.3 megapiksel çözünürlüğe sahip dahili web kamerası ile kendi görüntülerinizi sevdiklerinizle paylaşabileceksiniz. Çift antenli 802.11b/g 54Mbps Kablosuz Ağ Kartı ile kablosuz özgürlüğü yaşamanın yanı sıra yeni kablosuz teknolojilere de hazır olacaksınız. Piyano black kasası ile şıklığı, kullanım zevki ile birleştiren Datron Aero TWM, sizin ayrılmaz bir parçanız olmaya aday.

Ayrıntılı bilgi için www.datron.com.tr

Çöken sabit diskler için firmware güncellemesi



Çöken sabit diskler için firmware güncellemesi.

Seagate sabit disk kullanıcılarına müjde: Şirket gizemli çökmeleri açıkladı, ilacını yayınladı.

Geçtiğimiz günlerde sabit disk üreticisi Seagate ABD yayın organları aracılığıyla bazı disk modellerinde sürücülerin çökmesine neden olanın bir firmware olduğunu doğrulamıştı. Kısa bir süre sonra uygun çözümü sunacağını bildiren firma sözünü tuttu.

Firma yaptığı açıklamada aralarında Barracuda 7200.11, Barracuda ES.2 SATA ve DiamondMax 22 serilerinin bulunduğu bazı modellerdeki firmware sürümünün disklerde ani çökmelere sebep olduğunu ama hiçbir şekilde veri kaybının olmadığını söyledi. Disk çökse dahi veriler kaybolmuyor, sadece sistem tarafından erişilemiyor. Ayrıca firma bu durumdan muzdarip olmuş kişilere veri kurtarma konusunda birebir yardımcı olacaklarını da bildirdi: Eğer açıklanan modellerden birine sahipseniz ve diskiniz çoktan çöktüyse firma ücretsiz veri kurtarma yardımı sunacak.

Durumdan etkilenen kullanıcı sayısı çok olduğu için Seagate özel bir web sitesi de hazırladı. Bu problem üzerine odaklanan ve sürekli olarak güncellenen bu sayfada firmware hatasından etkilenmiş potansiyel sürücü modelleri de açıklandı.

Disk modelim listede var, ne yapmalıyım?

Sahip olduğunuz Seagate marka diskin hatalı bir firmware'e sahip olup olmadığını anlamanız için öncelikle model numarasını öğrenmelisiniz. Firma bu iş için Seagate Drive Detect aracını sunuyor. Aracı indirip açtığınızda sisteminize tanıtılmış tüm diskler (unutmayın ki, Maxtor sabit diskler de Seagate'in kapsamındadır) listelenecektir. Burada ST veya STM ile başlayan model numarasını (Seagate disklerin model numaraları ST veya STM ile başlar) boş bir sayfaya kopyalayın. Sonrasında ise bu sayfanın sonundaki listede diskinizin model numarasının olup olmadığına bakın. Eğer varsa üzerine tıklayın Seagate'in bu model numarasına has bir çözüm sunup sunmadığını veya firmware güncellemesinin gerekip gerekmediğini öğrenin.

Disk modeliniz listede varsa bu mutlaka hatalı firmware ile donatılmış bir diske sahip olduğunuz anlamına gelmiyor. Zira bir model serisi içinde üretilen tüm diskler aynı firmware sürümüne sahip olmayabilir. Seagate'in de doğruladığı gibi sadece belirli firmware sürümlerinde bu sorun meydana geliyor ve sadece bunların güncellenmesi gerekiyor.

Disk modeliniz listede varsa ve hatalı firmware sürümüne sahipse firma uygun firmware güncellemesi ISO imajı şeklinde sunuyor. Bunu indirip boş bir medyaya yazdıktan sonra sisteminizi bu CD ile boot edip firmware güncellemesini yapmanız yeterli.

Japonya'da yeni üretilen LCD TV



Japonya'da yeni üretilen LCD TV, kimse seyretmiyorsa kendiliğinden kapanacak

Bir Japon şirketi, ürettiği yüksek çözünürlüklü yeni LCD TV'nin, üzerindeki algılayıcılarla "seyirci olup olmadığını" anladığını, kimse yoksa muayyen müddet sonunda kendiliğinden kapandığını açıkladı.

Şirket, ekran parlaklığını ortam ışığına göre ayarlayan yeni TV'nin seleflerinden çok daha az enerji tükettiğini de bildirdi.

Japon istatistiklerine göre, evlerdeki elektrik tüketiminde TV'nin payı yüzde 10 civarında.

İnternetin ufku ne kadar



Bilim adamları şimdi de internetin ne şekilde ve ne kadar büyüyebileceğini araştırıyor. İşte sonuç.

1965 yılında Intel şirketinin kurucularından Gordon Moore, her yıl işlemciler içerisindeki transistor sayısının iki katına çıkacağını iddia etmişti. 1975 yılında her iki yılda bir şeklinde düzelttiği bu sözü, her 2 yılda bir işlemci gücünün ikiye katlanacağını ifade ediyordu. Bu ifade daha sonra Moore Yasası olarak anılmaya başladı ve Gordon Moore dışında herkes bu önergeyi bir yasa olarak kabul etti (kendisi ısrarla bunun bir yasa olmadığını iddia etmeyi sürdürdü). Bugün bilim adamları internetin de Moore Yasası'na tabi olduğunu düşünüyor. Çin'de 6 aylık gözlem sonucunda yapılan araştırma internetin büyüklüğünün Moore Yasası'nın bir formuna uygun olarak katlanarak arttığını ortaya koydu.

Çin Bilim Akademisi'ndeki Bilgisayar Teknolojileri Enstitüsü'nde görev alan araştırmacı Guo-Qing Zhang, interneti bir web siteleri bütünü olarak değil, kendi kendini idare eden, otonom bir sistem olarak ele alarak çalışmasına başladı. Bu sayede interneti oluşturan merkez parçasının, en uçtaki ufak web siteleri ile farklı şekilde geliştiklerini kabul ediyor. Diğer tüm araştırmalar internetin tüm parçalarının aynı gelişim süreci ve mantığına tabi tutulması düşüncesi üzerine kurulu olduğu için, internetin sonsuza kadar problemsiz büyüyebileceğini öngörüyorlardı.

Zhang'ın araştırması ise internetin çekirdeğinin (merkezinin), interneti oluşturan en dış yapılardan farklı bir gelişme sürecinde bulunduğunu ve internetin Moore Yasası'na uygun şekilde genişlemeye devam etmesi durumunda, belli bir süre sonra artık bu yükü kaldıramayacağını iddia ediyor. Başka bir deyişle araştırmanın sonucu, internetin de bir gün bir sonu olacağı yönünde şekilleniyor.

Video oyunları, el konsollarıyla taşınabilir hale geldi



Gelişen teknoloji ile birlikte bağımlılarının oluşturduğu video oyunları, el konsollarıyla taşınabilir hale geldi.

Eğlence sektörünün en önemli parçası haline gelen video oyunlarında, el konsollarının son bir yılda ev konsollarına oranla daha çok talep gördüğü belirtildi.

Dünyadaki önemli video oyun konsollarının üreticisi Nintendo'nun Türkiye Genel Müdürü Hasan Çolakoğlu yaptığı açıklamada, gelişen teknolojiyle birlikte hem çocukların hem de yetişkinlerin video oyunlarına ilgisinin giderek arttığını bildirdi.

Geçmiş yıllarda ev konsollarının büyük bir ilgi gördüğünü ifade eden Çolakoğlu, 2008 yılında ise ''video oyun çılgınlığı''nın sokağa taştığını, el konsollarında satış patlaması yaşandığını vurguladı.

Çolakoğlu, dünya genelindeki verilere göre, ev konsollarında Nintendo Wii, Microsoft XBOX ve Sony PlayStation'ın toplam 92,99 milyon adet satıldığını, el konsollarında ise Nintendo DS ve Sony PSP ürünlerinde toplam 140,75 milyon ünite satış gerçekleştiğini söyledi.

Geçen yıl içinde Nintendo Wii ve Nintendo DS'ye olan yoğun ilginin oyun konsolu satışlarında Avrupa'da rekora neden olduğunu anlatan Çolakoğlu, şunları kaydetti:

''Wii'nin satış grafiği 2008'de sürekli bir yükselme göstererek yıl boyunca 8,3 milyona ulaştı. Bu rakam 2007'deki satışının yüzde 58 üzerinde ve Avrupa video oyunları tarihi açısından bir rekor. Avrupa'da satılan toplam Wii adedi 14,2 milyon oldu.

Piyasadaki üçüncü yılında ise Nintendo DS önceki tüm satış rekorlarını kırdı. Geçen yıl Avrupa'da 11,2 milyon Nintendo DS el konsolu satıldı. Nintendo DS'in Avrupa'daki toplam satış adedi ise 31 milyon oldu.''

TÜRKİYE'DE SEKTÖR BÜYÜYOR

Çolakoğlu, elektronik eğlence sektörü için Türkiye'nin yeni bir pazar olduğunu, bu nedenle her yıl ciddi bir büyüme kaydettiklerini bildirdi.

Çolakoğlu, firma olarak 2006 yılına oranla 2007 yılında yüzde 237, 2007'den 2008'e oranla yüzde 100 büyüme sağladıklarını belirtti.

Küresel ekonomik krizin etkilerine göre bu yıl da yüzde 80'lik büyüme hedeflediklerini ifade eden Çolakoğlu, şöyle devam etti:

''Geçen yıllarda Türkiye'de tüketiciye ulaşabileceğimiz nokta sayısı çok fazla değildi. Özellikle 2007 yılının ikinci yarısında Media Markt mağazalarının Türkiye'ye gelişiyle tüketiciyle buluşmamız daha kolay oldu. Ardından diğer teknoloji mağazalarıyla tüketici ürünleri görerek alabilmenin şansını yakaladı. Tüketici bunu eline alıp gördüğü zaman çok daha etkili oldu.

Türkiye'de 2 yılda 55 bin adet Wii sattık. Bunun 13 binini 2007'de 42 binini ise geçen yıl sattık. Satışlarda Ciddi bir sıçrama var. Ev konsollarında Sony Playstation'un ardından yüzde 40 gibi pazar payına sahibiz. Bu pazarın gelişmesindeki en önemli neden, oturma odaları.

Türkiye'de insanların ana eğlence aracı, televizyon. Hayatımız oturma odasında geçiyor. Oturma odasındaki baş köşede duran cihaz televizyon. Bu nedenle televizyona bağlı ürünler çok daha fazla satıyor.''

Çolakoğlu, el konsollarının Türkiye'de çok yaygın olmadığını belirterek, şöyle devam etti:

''Taşınabilir oyun kültürü çok yaygın değil. Londra'da metroya bindiğinizde herkesin elinde oyun konsolu görebiliyorsunuz. Türkiye'de ise taşınabilir eğlencenin tamamı cep telefonlarına endeksli. Avrupa'da insanlar basit cep telefonları alıp, sadece iletişimlerini sağlıyorlar. Navigasyon cihazları ayrı, oyun konsolları ayrıdır. Bizde ise daha teknolojik cep telefonları tercih ediliyor. Her şeyin bir arada bulunduğu cep telefonları kullanılıyor. Ancak, cep telefonu ile oyun konsolunda oynadığınız bir oyunun zevki hiç bir zaman aynı olmaz. Hızı, kalitesi, görüntüsü bile birbirinden çok farklı.''

El konsollarında İngilizce öğreten, sigarayı bıraktıran, diyet yaptıran, kilonuzu ayarlamanızı sağlayan, yemek yapımına yol gösteren kişisel gelişim oyunlarının bulunduğunu ifade eden Çolakoğlu, bunların çoğu o ülkenin dilinde piyasaya sunulduğunu, Türkiye'deki en büyük dezavantajlardan birisinin de bu olduğunu kaydetti.

Çolakoğlu, bu nedenle 2009 yılının sonuna doğru bir oyunu, 2010 yılından sonra da daha fazla oyunu Türkçe hizmete sunacaklarını bildirdi.

Kimlik bilgilerinizi korumanın yolu



Bir kişinin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını kullanarak, lise diploma notundan ne kadar maaş aldığına, su ve telefon borcundan ÖSS'de aldığı puana kadar pek çok bilgiye ulaşılabiliyor.

''e-devlet'' uygulaması sayesinde pek çok bilgiye ulaşılması mümkün hale geldi. Vatandaşların ya da iş dünyasının devlet kurumlarıyla olan ilişki ve işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi olarak tanımlanan e-devlet uygulaması, internetin yaşamımızda daha etkin rol üstlenmesiyle kamu hizmetlerini, vatandaşın daha kolay ulaşabileceği bir konuma getirdi.

Devleti vatandaşına yakınlaştırmada önemli bir fırsat sunan internet, aynı zamanda kişisel ve özel bilgilere de ulaşılabilmesine olanak sağlıyor.

Bir kişinin internet ortamında sadece TC kimlik numarasını kullanarak o kişiyle ilgili yüzlerce bilgiye ulaşılabiliyor.

Örneğin bir kurumun internet sitesinin ilgili kısmına yazılacak TC Kimlik numarası ile o kişinin adı, soyadı, doğum tarihi gibi bilgilere erişilebiliyor. Doğum tarihi ve ad soyad bilgilerini bir başka kurumun internet sitesinde kullanarak bu kez o kişinin ikametgah adresi elde ediliyor. Adres bilgileriyle bir başka kurumun internet sitesinden nüfus cüzdanı bilgilerine, vergi numarasına, SSK veya Bağ-Kur numarası gibi bilgilere ulaşılabiliyor.

-ZİNCİRLEME SİSTEM-

Bunun gibi ''zincirleme şeklinde'' elde edilen her yeni bilgi ile bir başka kurumun internet sitesinden öteki kişisel bilgilere ulaşılabiliyor.

Elde edilen bu bilgilerle de söz konusu kişinin telefon numarasından, aldığı maaşın miktarına, maaşına ne oranda zam yapıldığına, kaç yıldır çalıştığına, Bağ-Kur maaşını hangi bankanın şubesinden çektiğine, diploma notunun kaç olduğuna, su, elektrik ve telefon faturalarına ve ÖSS'den aldığı puana kadar pek çok bilgiye ulaşmak mümkün hale geliyor.


-KEY ÖDEMESİ ALMIŞ MI?-

Örneğin Sosyal Güvenlik Kurumu'nun ''www.sgk.gov.tr'' adresinden, kişinin sosyal güvencesinin olup olmadığı, adı, soyadı, doğum tarihi, kızlık soyadı, işe giriş tarihi, aldığı maaş ve zam oranları, kaç yıldır sigortalı olarak çalıştığı, ilgili aylar içinde kaç gün işe gittiği, ne kadar devamsızlık yaptığı, kaç değişik iş yerinde çalıştığı, prim ödeme gün sayısı, SSK sicil numarası gibi bilgilere kolayca ulaşmak mümkün.

Buradan alınan bilgiler ışığında, SSK sicil numarası ya da TC kimlik numarası ile Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş'ye ait ''www.keyodemeleri.com'' adresine girilerek kişinin ne kadar Konut Edindirme Yardımı aldığı da bulunabiliyor.

Aynı şekilde, TC kimlik numarası kullanılarak Sosyal Sigortalar Kurumunun internet sitesinden anne ve baba adı ile gün ay yıl olarak doğum tarihi bilgileri elde edilebiliyor.

Kişinin anne ve baba adı bilgileri ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün internet sitesindeki kimlik numarası sorgulama sayfasından nüfus cüzdanında yer alan aile sıra no, cilt no, birey sıra no, mahalle ve köy bilgilerine de erişilebiliyor.

-MESLEĞE NE ZAMAN BAŞLADI?-

TC kimlik numarası ile kişinin Bağ-Kur Genel Müdürlüğünün web sayfasından Bağ-Kur'lu olup olmadığını da öğrenmek mümkün.

Bağ-Kur'lu ise mesleğe kabul tarihi, emekli olup olmadığı, Bağ-Kur'a olan borcu, kaç gün hizmet verdiği, Bağ-Kur aylığını hangi bankanın hangi şubesinden aldığı, en son maaşını hangi tarihte aldığı, mesleğini hangi ilde icra ettiği, vergi numarası, Bağ-Kur sağlık hizmetinden yararlanıp yararlanmadığı, sağlık priminin kesilip kesilmediği de ortaya çıkıyor.

Elde edilen bilgilerle Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinden söz konusu kişinin evinin bulunduğu cadde, sokak, kapı numarası gibi açık adresine ulaşılabiliyor. Buradaki adres bilgileri kullanılarak ise Türk Telekom'un internet sitesinden kişinin telefon numarası varsa mail adresi, fatura borcu ve faturanın son ödeme tarihi öğrenilebiliyor.

-BAŞARILI BİR ÖĞRENCİ Mİ?-

İnternetten edinilen bilgilerle, kişinin okul hayatında başarılı olup olmadığı da ortaya çıkıyor. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezinin internet sitesinde TC kimlik numarası girilerek kişinin lise diploma notu, ÖSS'den aldığı puanı, LES ve KPSS öğrenim süresince burs alıp almadığı, mezun olduğu okulu ve bölümü öğrenilebiliyor.

Bazı şehirlerin su ve kanalizasyon idarelerinin internet sitelerinde ise ilgili kısıma sadece ad ve soyad yazarak su borcu olup olmadığına, kullanılan su miktarına erişilebiliyor.

-''BİLGİLERE BU KADAR KOLAY ULAŞILABİLMESİ ÇOK SAKINCALI''-

Yazılım Geliştirme Uzmanı Yusuf Çakır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, e-devlet uygulamasını desteklediğini ancak, kişisel ve özel bilgilere bu kadar kolay ulaşılabilmesinin çok sakıncalı olduğunu söyledi.

Vatandaşların kişisel bilgilerinin parça parça değişik kurumların internet sitelerinde bulunduğunu anlatan Çakır, bir bilgiye ulaşmaya çalışan kişi, x kurumundan bulamasa da y kurumundan o bilgiyi buluyor. Yani kişinin elimizde sadece birkaç bilgisi varken adı soyadı, yaşı gibi, o bilgilerden yola çıkıp kişinin yüzlerce bilgisine ulaşılıyor'' diye konuştu.

Kişisel bilgilerin kötü niyetli insanlar tarafından farklı amaçlarla kullanılabileceğine işaret eden Çakır, şunları söyledi:

''İnternetten elde edilen bu bilgilerle sahte nüfus cüzdanı yapılabilir. Bir bankaya telefon açıp 'kredi kartımı kaybettim adresime yeni gönderin' dediğim zaman bana sorulacak sorular belli. Adı, soyadı, annenizin kızlık soyadı, adresi vs. Bu bilgilerin hepsine ulaşabiliyorsunuz. Kötü niyetli olan bir kişi, vatandaşlık numarasını öğrendiği kişilerin tüm özel bilgilerine ulaşabilir ve illegal işlerde kullanabilir. Bu bilgilerle kredi kartı sahteceliği de dahil birçok yasa dışı iş yapılabilir.''

Çakır, bütün bu riskleri ortadan kaldırmak için elektronik imza uygulamasına geçilmesi gerektiğini ve kişisel bilgilerin tek bir noktada toplanması gerektiğini belirtti.